Hatay’da yaşayan doğuştan albinizmli olan 10 yaşındaki Huma* ve ailesi, 2023 yılında Türkiye’de meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından birçok aile gibi hayatlarını yeniden kurmak için büyük zorluklar yaşadı. Huma görme engelinin getirdiği zorlukların yanı sıra, dış görünüşü nedeniyle sürekli olarak zorbalığa maruz kaldı. Tüm bu zorluklara rağmen, onun hikayesi güç, dayanıklılık ve kapsamlı bir insani yardım müdahalesinin dönüştürücü gücünü yansıtıyor. Save the Children’ın ihtiyaçlarına özel olarak sunduğu destekler sayesinde, Huma ve ailesi hayatlarında yeniden bir istikrar ve güven duygusu kazanabildi.
Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından birçok aile ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldı. Doğuştan Albinizmli 10 yaşındaki Huma*, ailesiyle birlikte deprem sonrası Hatay’da bir süreliğine çadırda yaşamış, ardından bir kampa yerleştirilmiş ve nihayetinde bir eve taşınabilmişti. Dört kardeşten biri olan Huma, yalnızca görme engeliyle değil, aynı zamanda dış görünüşü nedeniyle maruz kaldığı zorbalıkla da mücadele ediyordu.
Tüm zorluklara rağmen Huma şarkı söylemeyi, oyun oynamayı, resim yapmayı ve kardeşleriyle vakit geçirmeyi çok seviyor, ancak görünüşü nedeniyle okulda akran zorbalığı devam ediyor ve görme engeli sebebiyle derslerindeki başarısı etkileniyordu. Ailesi, birçok kez Huma’ya uygun gözlükleri bulmak için Ankara’ya gitmelerine ragmen başarısız oldular. Bazı sivil toplum kuruluşları destek sağlamaya çalıştı, ancak yeterli olmayınca Huma’nın vakası Save the Children Türkiye’ye yönlendirildi. Save the Children Türkiye, Huma’ya teleskopik gözlük sağlayarak çocuğun sınıf içinde yaşadığı zorlukların büyük ölçüde azalmasına destek oldu ve gözlükler sayesinde derslerine daha etkin katılabilmeye başladı.
Huma teleskopik gözlüklere sahip olmadan önce özellikle önceki yıllarda tahtayı görmekte büyük güçlük çekiyordu. Gözlükleri kullanmasıyla birlikte eğitim deneyimi önemli ölçüde iyileşti; artık hem derslerine hem de fiziksel aktivitelere daha rahat katılabiliyor, kendi başına okuyup ders çalışabiliyor. Gözlükler çocuğun yalnızca eğitimdeki başarısını artırmakla kalmadı, aynı zamanda özgüvenini ve bağımsızlık hissini de geliştirdi. Huma en sevdiği kitabın “Küçük Prens” olduğunu gurula söylerken gözlüklerin kendi hayatına olan pozitif etkisinden, ihtiyacı olan kişilere yardım edebilmek için büyüyünce göz doktoru olmak istediğini belirtiyor.
Huma’nın 13 yaşındaki ağabeyi Necip* de kardeşindeki gelişimin farkında: “Gözlüklerden önce Huma okuyamıyordu, derslerini anlamakta zorlanıyordu.Şimdi kolaylıkla birlikte çalışabiliyor ve oynayabiliyoruz.”
Save the Children’ın desteği çocuğun sağlığını ve eğitimini desteklemenin ötesine geçti; aileye nakit yardımı yapılarak temel ihtiyaçları olan gıda ve giysi gibi ürünleri satın almalarına imkân sağlanmış oldu. Ayrıca çocuklara Psikososyal Destek (PSS) kitleri ve kışlık kıyafetler de verildi. Kıyafetlerini katalogdan kendilerinin seçebilmesi, çocuklara mutluluk, normalleşme hissi ve bir aidiyet duygusu kazandırırken, Huma, en sevdiği renk olan mor kıyafetler seçtiğini ve kıyafetlerinin kendilerine ulaşmasını büyük bir heyecanla beklediğini gülümseyerek anlattı. PSS kitlerinin içindeki oyuncaklar ise kardeşlerin birlikte keyifli zaman geçirmesine ve güçlü bağ kurmalarına katkı sağladı.
Huma’nın hikâyesi, bütüncül ve çocuk odaklı desteğin ne kadar etkili olabileceğinin güçlü bir örneği. Eğitim, sağlık ve psikososyal desteklerinin çocukların ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi, Huma gibi çocukların sadece hayatta kalmalarını değil, aynı zamanda gelişip güçlenmelerini de sağlar. Save the Children’ın sunduğu bu kapsamlı destek sayesinde Huma ve ailesi, yaşamlarını yeniden güçle ve güvenle inşa ediyor.
*Kimlik koruma amacıyla isimler değiştirilmiştir.